5 Haziran 2023 Pazartesi

Nasıl Yapıldığı Değil, Ne Yapıldığı Önemlidir!

 






Bu yazı Sn. Ali Rıza Doğan'ın 1993 tarihli ''Geometrik Formlardan Sanatsal Biçimlere Geçiş'' adlı yüksek lisans tezinden alıntıdır.



  • Artistik Formlarda Geometri ( s.232)
Bütün sanatlarda olduğu gibi, plastik sanatlar da da bir eserin ortaya çıkabilmesi için, bir hammaddenin işlenmesi, elden geçirilmesi gereklidir. Sanatçı olarak nitelendirdiğimiz bireyin, ortaya bir iş koyabilmesi için, bir veya birkaç tür malzemeyi işlemesi, yoğurması, kısacası şekillendirmesi gerekir.


Sanatçının elindeki aletlerle, hakim olmak zorunda olduğu madde arasında sürekli bir çelişme vardır. Bu çelişme hammaddenin direnişi ile aletin çalışması arasında belirgin olarak ortaya çıkar.


Plastik sanatların hammaddesini oluşturan malzeme çok çeşitlidir. Ahşap, maden ve taş çeşitleri, cam, boya türleri, pamuk, yün ve benzerleri ilk akla gelenleridir. Seramiğin alt yapısında olan kilde ilk çağlar' dan itibaren ve günümüzde de en çok kullanılan malzemelerden biridir.


Seramik geleneksel bir anlatım dili ile organik olmayan malzemelerin oluşturduğu bileşimlerin, çeşitli yöntemlerle şekil verildikten sonra sırlanarak veya sırsız olarak sertleşip dayanıklılık kazanmasına varacak kadar pişirilmesi bilim ve teknolojisidir.


Seramik sanatı ise plastik sanatların tüm öğelerini bünyesinde içeren, plastik sanatların tam olarak kendisi olabilen bir sanat dalı ve özetle resim, heykel sanatının bir birleşimidir. Ancak diğer dallara nazaran, araç, gereç, donanım, teknolojik bilgi ve el becerisi gerektirmektedir.


Önemli olan, ister tasarım ve işlev ağırlıklı, ister yorum ağırlıklı olarak ortaya konulan yapıtlarda, tüm plastik sanatlar öğelerinden içerilmesi ilkesi ve endişesinden ödün verilmemesidir. Bugün, tasarım ağırlıklı ve işlevsel olarak yapılan seramiklerin, neredeyse seramik sanatı dışında tutulma eğilimleri vardır! Ülkemizde belki pek çok sanat olayının bir geleneği yoktur ama seramik sanatının çok büyük bir geleneği vardır. Yine bizim geleneğimizde zaanatçı ve sanatçı ayrımı yoktur. İkisi bir bütündür. Bu ayrım biz de batı kültürleri ile olan ilişkimiz sonucunda yerleştirmiştir.


Ne var ki zanaat ve sanat ayrımının yapılmadığı devirlerin seramikleri (ör. İznik çinileri ) dünya sanat tarihinde yerini almıştır. Günümüze dönelim çalışmalarını yurtdışında sürdüren seramik sanatçımız Alev Ebuzziya yaptığı gerçek bir resim heykel bileşkesi olan işlevsel çanaklarıyla dünyaca tanınmaktadır ve yapıtları Viktorya Albert müzesi başta olmak üzere Avrupa'nın önemli müzelerinde yer almaktadır.


Biçim olarak ise seramik hiç bir sınırlaması olmayan soyut ya da somut iki ya da üç boyutlu objeler yerine göre işlevsel yerine göre yorum ağırlıklı olabilecekleri gibi bazen her ikisinide araç ya da amaç olup olarak bünyelerinde içerebilirler buna örnek olarak son 15 yıla damgasını vurmuş olan Post-Modern sanat akımı doğrultusunda dünya seramikçileri özellikle seramik sanatının bir simgesi haline gelen çaydanlık formuna çeşitli yorumlar getirmektedir. Bu arada konu çaydanlıktır ama sadece araç olarak! amaç hiç de öyle işlevsel bir çaydamlık yapmak değildir. Önemli olan ortaya konan yeni yorumlarıdır.


Dolayısı ile sanatta işlev olmaz ya da işlev ve sanat olmaz gibi tutuculuklardan kaçınılmalı, geçmişi ve geleceği yadsımaksızın özgür ve özgün bir düşünce yapısıyla tüm yeniliklere açık olarak, daha kalitelisini ve daha yenisini arayan hedefler edinilmelidir.


Bir şeyin nasıl yapıldığı değil, ne yapıldığı önemlidir…!



  • Sayfa Başında ki Seramik Çalışmalar - Ufuk Özçizme Arşivinden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder