24 Temmuz 2025 Perşembe

Anadolu'da Şamanizmden İslam’a Uzanan Sembolik Yolculuk

 İnançlar tarih boyunca değişmez değil, dönüşür. Eski Türk topluluklarının Şamanik dünyasıyla başlayan ruhsal yolculuk, İslamiyet’in kabulüyle kesintiye uğramamış, aksine zamanla katmanlaşarak zengin bir senteze dönüşmüştür. Anadolu bu sentezin en yoğun yaşandığı coğrafyalardan biridir. Peki, bu geçiş nasıl yaşandı? Hangi ritüel ve semboller eski inançlardan günümüze taşındı?

Bu yazı, Şamanizm ile İslam arasında Anadolu topraklarında örülen bu tarihsel geçişkenliği; ritüeller, semboller, mekânlar ve sanat eserleri üzerinden inceliyor.


1. İnançların Katmanlı Tarihi: Birbirine Karışan Yollar

1.1 Göktürk ve Uygur Dönemi (6.–9. yüzyıllar)

İslamiyet’ten önceki Türk inançları, özellikle Tengricilik ve Şamanizm etrafında şekillenmiştir. Gök Tanrı (Tengri), Yer-Su ruhları, atalara sunulan dualar ve kam ritüelleri bu dönemin temel unsurlarıdır. Uygurlar döneminde Budizm ve Maniheizm gibi dinler etkili olmaya başlasa da, kozmolojik yapı büyük oranda korunmuştur.

1.2 Karahanlılar Dönemi (10. yüzyıl)

Karahanlılarla birlikte İslamiyet resmen kabul edilse de, halkın ritüellerinde kurban, kam duaları ve atalara saygı gibi Şamanik unsurlar uzun süre varlığını sürdürmüştür. Dönüşüm daha çok bir “yer değiştirme” değil, özün şekil değiştirmesi şeklinde gerçekleşmiştir.

1.3 Selçuklu ve Gazneli Dönemi (11.–13. yüzyıllar)

Bu dönemde tasavvuf akımları (Ahmet Yesevî, Bektaşilik vb.), İslamiyet’in halk tarafından kabulünü kolaylaştırdı. Zikir, semah, türbe ziyareti gibi uygulamalar, Şamanik duaların ve kutsal dağ inancının yeni biçimleridir. Kam’dan dervişe, kutsal dağdan evliya türbesine geçişin yaşandığı dönemdir.

1.4 Anadolu Selçuklu ve Beylikler Dönemi (13.–15. yüzyıllar)

Horasan’dan Anadolu’ya göç eden Türkmenler, hem eski inançlarını hem de yeni İslami öğretiyi beraberinde getirdi. Ahilik ve Bektaşilik, bu iki dünyayı birleştiren sosyal ve dini yapılar olarak öne çıktı. Cem törenleri ve semahlar bu geçişin en somut örnekleri arasında yer aldı.

1.5 Osmanlı Dönemi (15.–19. yüzyıllar)

Resmi Sünni yorumla halk arasında yaşayan Alevi-Bektaşi inancı, Şamanik geçmişin mirasını taşımaya devam etti. Cem törenlerinde, türbe ziyaretlerinde, “dem alma” ve “tığbent kuşanma” gibi pratiklerde bu izler net şekilde görülebilir.


2. Coğrafi İzler: İnancın Haritası

Orta Asya:

Tengricilik hâlâ kültürel bir zemin olarak varlığını korurken, Yesevîlik gibi tarikatlar Şamanik unsurları İslami içerikle harmanladı.

Horasan ve İran:

Ahmet Yesevî gibi sufiler, Şamanik sembolleri tasavvufla buluşturarak İslam öncesiyle sonrası arasında köprüler kurdu.

Anadolu:

En derin sentez burada yaşandı. Alevi-Bektaşi ocakları, cemler, semahlar, Şamanik ayinlerin İslamî formdaki devamı gibidir.

Balkanlar:

Bektaşilik aracılığıyla bu inanç sentezi Balkan coğrafyasına taşındı ve yerel halk inançlarıyla harmanlandı.


3. Mimari ve Sanatta İnancın Dönüşen Sembolleri

3.1 Spiral ve Güneş Sembolleri

Spiral, ruhsal yolculuğu ve evrenin döngüselliğini temsil eder. Selçuklu taş işçiliğinde ve halı motiflerinde sıkça görülür. Güneş ise Tengri’nin ışığını simgeler.

3.2 Hayat Ağacı

Gökyüzü, yeryüzü ve yeraltı arasındaki kozmik bağlantıyı temsil eder. Divriği Ulu Camii gibi yapılarda sembolik temsilleri yer alır.

3.3 Hayvan Sembolleri

Kurt, kartal, aslan gibi hayvanlar, Şamanik koruyucu ruhlar olarak hem sanat eserlerinde hem de Bektaşi anlatılarında karşımıza çıkar.

3.4 Ateş Kültü ve Ocak

Ateş, arınma ve kutsallığın sembolüdür. Alevi-Bektaşi cemevleri ile geleneksel ocak kültü bu anlayışın günümüzdeki yansımalarıdır.

3.5 Yılan ve Ejder

Yeraltı dünyasıyla ilişkilendirilir. Divriği Ulu Camii rölyeflerinde bu figürler, sembolik mücadele ve dönüşüm temasıyla işlenmiştir.

3.6 Eşik ve Kapı Kutsallığı

Eşik, iki dünya arasındaki geçiştir. Selçuklu mimarisindeki taç kapılar, Bektaşi tekkelerindeki eşik ritüelleri bu anlayıştan beslenir.

3.7 Soyutlama ve Anlatı Biçimi

Halı motiflerinden mezar taşlarına kadar uzanan soyut semboller, Şamanik görsel dilin İslamî süsleme sanatıyla kaynaşmasını gösterir.


Sonuç: Kültürel Süreklilik, Dinî Dönüşüm

Anadolu’da İslamlaşma süreci bir kopuş değil, dönüşerek devam etme sürecidir. Eski Türk inançları, özellikle Şamanizm ve Tengricilik, İslamî yorumlarla yeni formlar kazanarak yaşamaya devam etmiştir. Bu dönüşüm hem halk inançlarında hem de mimari, sanat ve sembollerde izlenebilir. Bugün cem törenlerinde, halı motiflerinde ya da bir türbe ziyaretinde geçmişin ruhu hâlâ yaşamaktadır.


Kaynakça

  • Altın, Kader. (2022). Şamanizmin Anadolu’ya Yansıması: Erzincan. Dergipark.

  • Barkey, Karen. (2008). Empire of Difference: The Ottomans in Comparative Perspective. Cambridge University Press.

  • Erdmann, Kurt. (1990). 700 Yıllık Türk Halı Sanatı. Kültür Bakanlığı Yayınları.

  • Eyice, Semavi. (1985). “Selçuklu Bezemelerinde Kozmik Semboller”. Sanat Tarihi Dergisi.

  • Golden, Peter B. (1992). An Introduction to the History of the Turkic Peoples. Otto Harrassowitz.

  • İnalcık, Halil. (1993). The Ottoman Empire: The Classical Age 1300-1600. Phoenix Press.

  • Kafadar, Cemal. (1995). Between Two Worlds: The Construction of the Ottoman State. University of California Press.

  • Kafesoğlu, İbrahim. (1997). Türk Milli Kültürü. Ötüken Yayınları.

  • Melikoff, İvan. (2004). Uyur İdik Uyardılar: Bektaşilik. Tarih Vakfı.

  • Ögel, Bahaeddin. (1971). Türk Mitolojisi. Türk Tarih Kurumu Yayınları.

  • Öztürk, M. (2014). “Şamanizm ve Tasavvuf: Türk Halk İnancında Geçişkenlik”. Türk Kültüründe Din.

  • Sinor, Denis. (1990). “The Mongols and the Islamic World”. The Cambridge History of Inner Asia.

  • Sönmez, M. (2016). “Anadolu Ocak Kültü ve Mitolojik Temelleri”. Türk Halk Kültürü Araştırmaları.

  • Znamenski, Andreev A. (2003). The Beauty of the Primitive: Shamanism and the Western Imagination. Oxford University Press.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder